Gülümseyen Zorbalar: İyilik Görünümlü Sessiz Müdahaleler

Bazen biri size gülümseyerek bir şey söyler ve o anda iç sesiniz sessizce kıvranır.

Kelime kibardır, ama anlamı gaddarca.
Ses tonu yumuşaktır ama ardında ince bir kıyaslama, gizli bir öfke, hatta yönlendirme saklıdır.
Ve siz o anda “kırıldım” diyemezsiniz. Çünkü ortada bir “hakaret” yoktur. Sadece bir… şaka vardır. Ya da bir “iyilik cümlesi.”

Ama kalbiniz, bedeniniz, sezginiz… hepsi aynı anda bilir:
O şaka, sizin üstünüze değdi. Sizi gülümsetmek için değil, biraz silkelemek için yapıldı.

Ve siz, “Bu kadarı da alınacak bir şey mi?” sorusuyla baş başa kalırsınız.

Güçlü Kadının Görünmez Yorgunluğu

Zorbalık dediğimiz şey sadece bağırmakla, sert sözlerle yapılmaz.
Bazen “Tatlım sen biraz kilo mu aldın?” gibi cümlelerle gelir.
Bazen “Ben senin yerinde olsam öyle yapmazdım”larla.

Ve en tehlikeli olanları, “Sadece senin iyiliğin için söyledim” diye başlayanlardır.

Ben de yaşadım.
Eskiden bazı cümlelerde küçülürdüm, içimden bir şey susardı.
Şimdi artık daha sakinim.
Çünkü çoğu zaman bu sözler, karşımdakinin kendi içindeki düğümle ilgili oluyor. Beklediği karşılığı alamamış, kıyaslama yapıyor, içten içe onay bekliyor… ama bunu açıkça ifade edemiyor.
Yine de, anlayış göstermek zorunda değilim.
Sınır koymak, anlayışı yok etmez.
Aksine, gerçek anlayışın başladığı yer orasıdır.

Aynı Anda Hem Kurban Hem Fail Olabiliriz

Belki en zor kısım burası:
Ben de zamanında farkında olmadan incittim.

Birini yönlendirmek adına söylediğim bir cümle,
bir konuda haklı çıkmak için bastırdığım bir tepki,
şaka sandığım ama karşımdaki için taş gibi ağırlaşan bir kelime…

Yıllar sonra geriye dönüp bakınca, o anların izini sürüyorum içimde.
Bazen denk geldiğim insanlardan özür dilediğim bile oldu.
Çünkü özür dilemek, geçmişteki “ben”e de bir iyilik. Kendimi temize çekmek değil, yüzleşmek için.

Peki Neden Yaparız?

Zorbalık çoğu zaman kötü niyetten değil, bilinçsizce yapılan savunmalardan doğar.

  • Kendini değersiz hisseden biri, karşısındakini küçülterek yükselmek ister.
  • İlgiyi eksik alan biri, şaka yoluyla dikkat çekmeye çalışır.
  • Söylemekten korktuğu şeyi, dolaylı yoldan ima eder.
  • Ve bazen “sadece fikir beyanı” gibi görünen şey, aslında yönlendirmedir.

Ve işte burada niyet, kelimenin önüne geçer.

Ne Yapabiliriz?

  • İç sesini ciddiye al: Rahatsızlık duyduysan, orada bir şey vardır. Kendine “abartıyorsun” demeden önce bir dur. Belki de sezgin sana bir şeyi göstermeye çalışıyordur.
  • Sınır koymayı öğren: Nazik ama net ol. “Bu tarz yorumlar beni iyi hissettirmiyor” demek pasif-agresif olmaktan çok daha sağlıklı.
  • Kendi dilini gözden geçir: Söylemeye alıştığın cümleleri düşün. Sevgiyle mi konuşuyorsun, yönlendirme mi yapıyorsun?

Son Söz: Kırmamak Kadar, Kırıldığını da Göstermek Cesaret İster

Zorbalık sadece bir olay değil; bir enerji biçimidir.
Bazen sözcüklerle gelir, bazen mimikle, bazen sessizlikle bile.

Ama en çok, biz görmezden geldiğimizde yayılır.

Bugün istersen bir yere yaz:
“Ben de yorgunum.”
“Ben de zaman zaman kırılıyorum.”
Ve belki de: “Ben de zamanında birini istemeden incittim.”

Böylece ne sadece kurban oluruz, ne de fail.
Sadece insan oluruz.


💬 Hiç seni iyi niyet adı altında kıran biri oldu mu?
Ya da sen, birini farkında olmadan incittiğini yıllar sonra anladın mı?
Dilersen yorumlara yaz.
Ya da sadece dur. Ve kendine şefkatle yaklaş.
Çünkü değişim tam da bu fark edişte başlar.

Yorum bırakın