Hisset, Bırak, Devam et!

Bazen hayatın hızına yetişmek imkânsız gibi gelir. Göz açıp kapayıncaya kadar
bir gün, bir hafta, bir yıl geçer. Peki, biz gerçekten bu zamanın içinde miyiz, yoksa sadece ona yetişmeye mi çalışıyoruz?

Bir şeyleri değiştirmeye çalışırken, bazen en büyük ihtiyacımızın sadece hissetmek olduğunu fark ederiz. Bir duyguya izin vermek, onu bastırmadan, değiştirmeye çalışmadan yaşamak… Sonra, onu bırakmak ve yolumuza devam etmek. Tıpkı bir dalganın sahile vurup geri çekilmesi gibi.

Benim için her şey bir akış içinde. Kimi zaman yoğun bir yaratım sürecindeyim, kimi zaman doğada sessizce yürümeyi seçiyorum. Bazen bir şeyleri çözmeye çalışırken kayboluyorum, bazen de sadece akışta kalmayı öğreniyorum. Her şey, o anın bana ne hissettirdiğiyle ilgili. Çünkü yaşam, planlandığı gibi değil, hissettiğin gibi yaşanmalı.
Dengeyi bulmak, her şeyi kontrol etmek değil; bazen akışa teslim olmayı bilmektir. Fazla düşündüğümde, fazla mücadele ettiğimde fark ediyorum ki aslında en iyi çözüm, bazen sadece durmak ve hissetmek. Sonrasında bırakmak ve yola devam etmek.
Ve bazen şükretmek gerekiyor. Bir kahve kokusuna, gün doğumuna, bir dostun samimi sohbetine… En güzel anlar, çoğu zaman en küçük detaylarda saklı.
Şimdi bir an dur ve kendine sor:
Ne hissediyorsun? Bırakabilir misin? Ve yoluna devam edebilir misin?

Yorum bırakın